Kasım 2010

Son yazdığımdan beri epey bir zaman geçmiş. Şimdiye kadar hiçbir bloguma "Sevgili ....," diye başlamamama rağmen bu kadar uzun süre resmen sallamadığım blogumdan özür dilemeyi borç biliyorum:
"Sevgili blogum,
bugün senden özür dileyeceğim. Pardon, geçen birkaç ay seni sallamadım.

Sahibin
Ruf"

Soulseek adlı programı duymuşsundur sevgili blog. Tehlikeli denizlerde (aslında görünmeyen) korsan bayrağının yanında kendi ülke bayrağını iliştirip peer2peer dosya paylaşımını sağlayan basit bir yazılım. Hiç bulunmayan şarkıları bulmanın en kolay yolu. İşte bu programın bir özelliği var, ne zaman search yapacak olsa http portuna bir şeyler oluyor (yani kısaca browser bağlantısı gidiyor). İşte benim bu blogu sallamayışımın da nedeni buna benzer bir durum. Arayış içerisindeyken diğer birçok şeye kendimi kapattım. Derinlemesine bu konuya girmek istemiyorum. Aslında tembelliğimi 'arayış' bahanesi altına ezip bir halt etmişim gibi geliyor şimdi. Sevgili b., sen tembelliğimi maruz gör, fazla kişisel algılama. İnsan dediğin tembel olur zaten. Tembel demişken de es geçmeyelim, insan dediğin yaratıcı olur, hayalperest olur, derin olur. Arada arayış marayış der kendini affettirir.
Sevgili blöööö, sen burda yalnızken ben yalnız değildim. Başka işler yaptım. Fotoğraf çektim, proje yaptım.

Yadırgama beni sevgili sevgili. Yakın zaman içinde her şeye rağmen hayat devam ediyor demenin eşiğine geldim. Hala eşikteyim, (-yiz). Hala espri yapabiliyorum. Hala komik olabiliyorum. Yalnız eşikte olmaktan yoruldum, neyin kenarından döndüğümü unutmadan eski meskenime gönmek istiyorum.

Sevgili sevgilin
Ruf

1 comments:

Adsız dedi ki...

ne hos bir yazi olmus.

Yorum Gönder

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Powered by Blogger